Osmanlıca kelimeler ve anlamları arayışında olanlar için anlamlı ve güzel Osmanlıca kelimeler aşağıda başlıklar altında listelenmiştir. Osmanlıca 1928 yılına kadar Latin Alfabesine geçmeden önce uzun yıllar boyunca kullanılan Arap-Fars alfabesi olarak bilinmektedir. Osmanlı Devleti’nin dilidir. Osmanlı Alfabesinde toplam 34 harf bulunmaktadır. Zamanında kullanılan Osmanlıca kelimeler terimler Türkçe’ye de geçmiştir ve kullanılmaktadır. Genelde hukuk alanında karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı döneminde olduğu kadar kullanılmasa da günümüzde halen kullanılan anlamca derin Osmanlıca kelimeler vardır. Özellikle edebi eserlerde Osmanlıca kelimeler çok fazla kullanılmaktadır. Anlamlı ve güzel Osmanlıca kelimeler için haberimizi okumaya devam edin.
Osmanlıca
XIII.–XX. yüzyıllar arasında Anadolu’da ve Osmanlı İmparatorluğu’nun egemen olduğu ülkelerde yazı ve yazışma dili olarak kullanılıyordu, özellikle XV. yüzyıldan sonraki dönemde Arapçanın ve Farsçanın aşırı ölçüde etkisinde kalıp Türkçe, Arapça ve Farsçadan oluşan yapay bir dil durumuna gelmiştir.
Osmanlıca ya da Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk anayasası 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî’de geçtiği şekliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasındaki dönemde Anadolu’da ve Osmanlı Devleti’nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanıldı. Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalmış Türk dilidir.
Osmanlıca Kelimeler
Osmanlıca kelimeler ve anlamları. Eski Türkçe olarak da adlandırılan Osmanlıcanın 13. ve 20. yüzyıllar arasında kullanıldığı bilinmektedir. En anlamlı çeşitli Osmanlıca kelimeler listesi;
- mahir : becerikli , yetenekli
- vuzuh : açıklık , aydınlık
- güzide : seçkin
- inkisârı hayâl : hayal kırıklığı
- iltica : sığınma
- aksülamel : Tepki, reaksiyon
- tazip : sıkıntıya sokma, üzme
- zillet : aşağılanma
- müstehzi : alaycı (istihza : gizli ve kinayeli biçimde alay)
- zail : ortadan kalkan
- şahika : doruk
- feragat : hakkından kendi isteğiyle vazgeçme
- mugayir : aykırı
- insiyak : içgüdü
- amil : etken, sebep
- garabet : gariplik, tuhaflık
- mefhum : kavram , mazi : geçmiş , akıbet : sonuç
- iptidai : ilkel , mübalağa : abartı
- içtimai : toplumsal
- tetkik : inceleme , araştırma
- yeis : umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü
- tasvip : onama , uygun bulma
- riyaziye : matematik
- tumturaklı : Anlama bir şey katmayan, bir anlamı olmayan ancak kulağa hoş gelen
- işkal : Güçleştirme, zorlaştırma
- taltif : ödüllendirme
- salahiyet : yetki
- muhayyel : Hayal gücüyle yaratılan, Hayal edilen.
- itiyat : alışkanlık , tenkit : eleştiri
- mütenasip : orantılı
- muvaffakiyet : başarı
- hilkat : yaradılış , fıtrat
- tezahürat : belirti
- zümre : topluluk
- muzdarip : ızdırap ve acı çeken
Güzel Anlamlı Osmanlıca Kelimeler
En güzel anlamlı Osmanlıca kelimeler için buradaki kelimelere de bakabilirsiniz. Biyografi sözü olarak ya da hikaye olarak buradaki sözleri uygun bir görsel ile kullanabilirsiniz.
- tazip : sıkıntıya sokma, üzme
- müteessir : üzülmüş, üzgün
- nedamet : pişmanlık
- elzem : çok gerekli , telakki : kabul etme
- intibak : uyum
- amil : etken, sebep
- zail : ortadan kalkan
- mütalaa : ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum
- hülasa : özetle, kısaca
- ihsan : iyilik etme
- tevarüs : Kalıtım yoluyla birinden diğerine geçme.
- takim : verimsizleştirme , kıtal : vuruşma , birbirini öldürme
- mahiyet : öz, esas
- icabet : bir çağrıya gitme
- istinat : dayanma
- taassup : bağnazlık
- teferruat : ayrıntı
- metanet : dayanıklılık
- muvazene : denge
- ihtiras : aşırı güçlü istek, tutku
- müsavat : eşitlik, denklik
- teşci etmek : cesaretlendirmek , yüreklendirmek
- tefsir : yorumlama
- aksülamel : Tepki, reaksiyon
- mütefekkir : düşünür
- efkar : düşünce, fikir
- umum : tüm, kamu iştirak : ortaklık (müşterek : ortak)
- tevekkeli : boşuna
- ifrat : ölçüyü aşma
- istidat : yetenek
- intiba : izlenim
- vakfetmek : adamak
- rikkat : naziklik
- mukadderat : yazgı
- intikal : geçiş
- mütemadiyen : sürekli, ara vermeden
- mütenasip : orantılı
- müfrit : aşırı
- reva : uygun, yakışır , tedhiş : yıldırı
- veçhe : yön
- itidal : ölçülülük , soğukkanlılık
- levazım : gerekli olan şeyler, araç ve gereçler
- sakil : çirkin
- mihnet : sıkıntı
- meşakkat : güçlük
- vecize : özdeyiş
- tahakkuk : gerçekleşme
- fazilet : erdem
- ihtilaf : ayrılık , uyuşmazlık
- saik : sebep
- tecessüs : görme, anlama merakı
- peyda : belli, açık (Farsça) hasıl : ortaya çıkan görünen
- vasıl olmak : ulaşmak, varmak
- mamafih : bununla birlikte
- muhtelif : çeşitli , müteşekkil : oluşmuş
- mukavemet : dayanma, karşı koyma
- mülaki : kavuşan
- müşahede : gözlem
- müteyakkız : uyanık, tetikte
- müphem : belirsiz , galebe : yengi , muğlak : anlaşılması güç
- vakar : ağırbaşlılık
- tezahürat : Belirti
- istitrat : sırası gelmişken söylenen söz
- cüda : çok sevilen bir şeyden ayrı kalmak (Farsça)
- riyazet : nefsin isteklerini kırma
- müşfik : sevecen
- memba : kaynak
- lalettayin : Eskimiş, sıradan
- ilhak : katma, bağlama
- temayül : bir tarafa eğilme, meyletme
- müsamaha : hoşgörü
Osmanlıca Kelimeler ve Anlamları arayanlar için 100’den fazla Osmanlıca kelime ve anlamlarını burada listeledik. Buradaki kelimelerden hoşunuza gidenleri oyun nicki, Instagram biyografisi ya da Story’de uygun bir görsel ile paylaşmak mümkündür. Bildiğiniz farklı Osmanlıca kelime varsa bunu yorum kısmından yazarak gönderebilirsiniz.